ein Bild ein Bild

ein Bild

ein Bild
   
  yurdum armutlu
  Tarihçesi
 

 
 
  AKSARAY
İç Anadolu bölgesinde Tuz Gölünün doğusunda yer alan ilimiz. Ankara, Nevşehir, Konya, Niğde ve Kırşehir arasında yer alır. Niğdeye bağlı bir ilçeyken,Haziran 1989 tarihinde il oldu.   Trafik kodu 68dir. Aksarayın bölgeye Türkler yerleşmeden önceki ismi Archelais Garsaura idi. Selçuklular bölgeyi fethedince, burası bir müddet Taksara ismiyle anıldı. 1170te Selçuklu Sultanı İkinci Kılıç Aslan, beyaz mermerden bir saray yaptırması üzerine Aksaray diye anılmaya başlandı.
AKSARAY ili ADINI NERDEN ALDI

Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçarslan, şehirde cami, medrese, kümbetler ve büyük ve beyaz bir saray yaptırdı. Şelir "Aksaray" adını işte bu beyaz saraydan aldı.
AKSARAY ili aksaray
Selçuklu Sultanı İzzettin Kılıçarslan, şehirde cami, medrese, kümbetler ve büyük ve beyaz bir saray yaptırdı. Şelir "Aksaray" adını işte bu beyaz saraydan aldı.

 
 
 
 
 
 
  Tarihi
Aksarayçok eski devirlerden beri bir yerleşim merkeziydi. Önemli bir ticaret merkezi olan şehir, sırası ile Asur, Hitit, Kapadokya Krallığı ve Roma İmparatorluğunun egemenliği altına girmiştir. 666da İslam orduları tarafından fethedildi. Bir süre Bizans ve İslam hakimiyeti arasında el değiştiren Aksaray, 1076ta Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından Selçuklu topraklarına katıldı. 1318de Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılması ile yöre Karamanoğullarının hakimiyeti altına girdi. İlk defa 1398de › ''Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katılan şehir, on beşinci asırda kesin olarak Osmanlı yönetimi altına girdi.

Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbulu fethedince, Aksaray halkının bir bölümü İstanbula yerleşti ve bu yere Aksaray semti adı verildi. Aksaray, Osmanlı Devleti zamanında Konya vilayeti Niğde sancağına bağlı kaza merkeziydi. 1924te il merkezi yapılan Aksaray, 1933te ilçe merkezi olarak Niğdeye bağlandı. 15 Haziran 1989da tekrar il merkezi haline getirildi. Fiziki Yapı İç Anadolu bölgesinin Orta Kızılırmak bölümünde yer alan Aksarayın toprakları plato ve ovalarla kaplıdır. Dağlık bölgeleri az olup, en yüksek noktası olan Hasan Dağ 3268 metredir. Diğer önemli dağı ise kuzeyde yer alan Ekecek Dağı (2137 m)dır.
İl merkezinin batısında Obruk Platosu, kuzeyinde ise Kızılırmak Platosu yer alır. Obruk Platosunun yüksekliği ortalama olarak 1000-1500 metredir. İl topraklarının güney doğusunda Aksaray Ovası yer alır. Bu ova Konya Ovasının devamıdır. Aksarayın önemli akarsuyu yoktur. Melendiz Çayı ve Karasu küçük akarsulardır. Tuz Gölünün 400 km2lik bölümü Aksaray topraklarında yer alır. Gölün bu bölümü genellikle bataklıklardan ve tuzlardan meydana gelir. Bu kesimde gölün derinliği en çok bir metredir. İl toprakları üzerinde irili ufaklı krater gölleri de vardır. Mamusun Baraj Gölü, sulama gayesiyle Uluırmak üzerinde kurulmuş bir göldür.

    İklim ve Bitki Örtüsü 
Aksaray ilinde kara iklimi hüküm sürer. Yazları kurak ve sıcak, kışları yağışlı ve soğuk geçer. Kar az yağar. Aksarayın yıllık yağış ortalaması 340-348 mm arasındadır. İl, bitki örtüsü bakımından zengin değildir. Dağlık bölgelerde ormanlara rastlanır. Obruk ve Kızılırmak platosu bozkır bitkileri dışında çıplaktır.
 


   Ekonomi 
Aksaray ilinin ekonomisi tarıma ve hayvancılığa dayalıdır. Başta buğday olmak üzere arpa, şeker pancarı, burçak, mısır, patates, soğan, fasülye, keten, kenevir, üzüm ve elma yetiştirilir. Platolardaki geniş otlaklarda çok sayıda koyun beslenir. Koçaş Devlet Üretme Çiftliği il merkezine 25 km uzaklıktadır. Tarımsal üretim yanında, bazı yörelerde halı ve kilim dokumacılığı yapılır. Taşpınar köyünün halıları çok meşhurdur. Aksarayda un, süt, yem gibi gıda sanayi tesisleri yanında, madenlere dayalı sanayi ve metal eşya, makina imalatı da gelişmiştir. İlin tek ağır sanayi kuruluşu Otomarsanın dizel motor fabrikasıdır. Seramik sanayiinde kullanılan kaolin belli başlı madenidir.

  Ulaşım:
Aksaray ili ulaşım açısından bir kavşak noktası olan Konya- Kayseri ve Ankara-Adana karayollarının kesiştiği yerdedir.  Niğdeye 115 km, Ankaraya 226 km, İstanbula 684 km, Adanaya 292 km uzaklıktadır. Nüfus ve Sosyal Hayat 1990 sayımına göre Aksarayın toplam nüfusu 329.383 olup, 144.409u şehirlerde, 184.974ü bucak ve köylerde yaşar. Yüzölçümü 7802 km2 oluup, nüfus yoğunluğu 42dir.

 
 
 
 
 
 
İlçeleri
Aksarayın Merkez, Ağaçören, Eskil, Gülağaç, Sarıyahşi, Ortaköy ve Güzelyurt olmak üzere yedi ilçesi vardır. Merkez: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 193.139 olup, 92.038i ilçe merkezinde, 101.101i köylerde yaşamaktadır. Merkez ilçeye bağlı 21 bucak, 165 köy vardır. Yüzölçümü 4302 km2 olup, nüfus yoğunluğu 45tir. Denizden 980 m yükseklikte olan Aksaray, eski kervan yolları üzerinde kurulmuştur. Bağları, bahçeleri, meyveciliği ve halıları ile meşhurdur. Ağaçören: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 18.182 olup, 3546sı ilçe merkezinde, 14.636sı köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 27 köyü vardır. Yüzölçümü 485 km2 olup, nüfus yoğunluğu 37dir. Daha önceleri Ankaranın Şereflikoçhisar ilçesine bağlı bucak iken, Aksarayın il olması üzerine, bu ile bağlanarak, ilçe haline getirilmiştir. 

    Eskil: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 21.958 olup, 16.335i ilçe merkezinde, 5603ü köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 1101 km2 olup, nüfus yoğunluğu 15tir. Sultanhanı bucağına bağlı bir köy iken, 1990da ilçe merkezi oldu. Tuz Gölü yakınlarındadır. Şekerpancarı üretimi ile meşhurdur.

Gülağaç: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 19.742 olup, 4067si ilçe merkezinde, 15.675i köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 512 km2 olup, nüfus yoğunluğu 39dur. 1990da ilçe merkezi yapılmıştır. Gülpınar kasabası ile Ağaçlı kasabasının birleşmesinden meydana gelmiştir. Güzelyurt: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 17.156 olup, 4070i ilçe merkezinde, 13.086sı köylerde yaşamaktadır. Yüzölçümü 422 km2 olup, nüfus yoğunluğu 41dir. Bucak merkezi iken, Aksarayın il olması üzerine ilçe olmuştur.

    Ortaköy: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 46.419 olup, 17.255i ilçe merkezinde, 29.164ü köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 18, Balcı bucağına bağlı 11 köyü vardır. Yüzölçümü 613 km2 olup, nüfus yoğunluğu 76dır. İlçe toprakları güney kesimleri dışında genellikle düz ve az engebelidir. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Meyvecilik, sebzecilik ve halı dokumacılığı gelişmiştir.
Sarıyahşi: 1990 sayımına göre toplam nüfusu 12.787 olup, 7078i ilçe merkezinde, 5709u köylerde yaşamaktadır. Merkez bucağa bağlı 6 köyü vardır. Yüzölçümü 367 km2 olup, nüfus yoğunluğu 35tir. Ankaranın Şereflikoçhisar ilçesine bağlı bir köy iken, Aksarayın il olması üzerine, bu ile bağlanarak ilçe merkezi haline getirildi.
 
 
  Tarihi Eserler ve Turistik Yerleri
 

Aksaray Kalesi: Kale, Karamanoğlu Mehmed Bey zamanında Emir-ül-Umera Ali Bey Çelebi tarafından, Mimar İslamoğlu Hoca İbrahime yaptırılmıştır. Kaleden günümüzde Ulu Caminin güneyindeki surlardan kalıntılar kalmıştır. 

Keçi Kalesi: Aksaray-Adana yolunun 35. kilometresinde çevreye hakim bir tepe üzerindedir. Kale duvarları harçsız büyük taşlarla yapılmıştır. İç kale yontma taş ve tuğladandır. Günümüzde harap bir haldedir. Orta Kuyu Kalesi ve Harabesi: Eskil kazasının bir yaylası olan Orta Kuyuda yer alır. Günümüzde harabe halindedir. Eski devirlere ait olduğu tahmin edilmektedir.
     Tavşanlı Kale: Taşpınar bucağının kuzeyinde bir tepe üzerinde yer alır. İçi mağaralarla doludur. Hititler devrinden kalma bir eserdir. Roma ve Bizans döneminde yapılan kale surlarından günümüzde hiçbir şey kalmamıştır. Bazı kaynaklarda ismi İbiz Kalesi olarak geçer. 
Zincirli Kale: Yaprakhisar köyünün yakınında bir tepe üzerinde olup, harabe halindedir. Eski kaynaklarda Yaprakhisarı adıyla geçmektedir. 
Eyüphisar Kalesi (Kale Balta): Kale Balta köyünün kuzeyinde bir tepe üzerinde kurulmuştur. Günümüzde harabe halindedir. Kale taşları çevre köylerde ev yapımında kullanılmıştır. Aksaray: Beyaz mermerden yapıldığı için bu isim verilmiştir. İl, ismini bu saraydan alır. Saray, İkinci Kılıç Arslan tarafından yaptırılmıştır.
Eğri Minare (Kızıl Minare): Adını minaresinin renginden ve eğriliğinden alan bu caminin kimin tarafından ve ne zaman yapıldığı belli değildir. Bir kaç kere tamirat görmüştür. 92 basamak olan minare, İtalyadaki Piza Kulesi gibi eğridir. İnce bir silmeyle ikiye ayrılmış gövdenin altı zikzak bezemeli, üstü ise mavi yeşil çinilerle kaplıdır. Selime Camii: Selime köyünde bulunan bu camiye Selimiye Camii ve Hamza Bey Camii de denilmektedir. 1524te, Oruç Beyin oğlu Hamza Bey tarafından yaptırılmıştır.
    Ulu Camii: Karamanoğlu devrinde Sultan Mehmed Bey (1408) zamanında yapılmıştır. Yapı dikdörtgen planlıdır. Mihrap önündeki iki kubbe dışında çapraz tonoz örtülüdür. Zengin bezemeli, ağaç minber üçüncü Kılıç Arslanın yıkılan camisinden getirilmiştir.
Bedriyye Medresesi: Danişmendoğullarından Nizameddin Yağıbasanın oğlu Bedreddin Yusuf tarafından yaptırılmıştır. 1327de yıkılan medresenin yerine kesme taştan iki katlı yedi odalı bir medrese inşa edildi. Medrese özel idare tarafından müderris Kadızade İbrahim Efendinin oğullarına satılmış olup, halen Kadıoğullarının mülkündedir.
Beramuni Medresesi: Gündoğdu Mahallesinde olan medrese, günümüzde yıkılmış olup, sadece kapısının sol kanadı kalmıştır. Medresenin yapıldığı tarih ve yaptıranı gösteren kitabe bulunmamaktadır.
 
Zincirli Medresesi: On dördüncü asır yapısıdır. Çini mozaik kaplı güney eyvanının yanındaki iki oda kubbelidir. Günümüzde müze haline getirilmiştir. Cemaleddin-i Aksarayi Türbesi: Ervah Kabristanındadır. Büyük alim Cemaleddin-i Aksarayi burada medfundur. Günümüzde harap bir haldedir. Türbenin yanında iki odalı tekke vardır. Somuncu Baba Türbesi (Hamid-i Aksarayi): Aksaray Kabristanının ortalarındadır. Türbenin üstü açıktır. 1980de tamir ettirilerek bugünkü hale getirilmiştir. Yıldırım Bayezid Han zamanında Bursa Ulu Camii yapımı sırasında, somun yapıp işçilere verdiği için Somuncu Baba lakabıyla meşhur olmuştur. Somuncu Baba büyük alim ve evliya bir zattı. Aynı zatın Darendede de bir türbesi olduğu rivayet edilmektedir. Hangah ve Darphane: Şıh Hamid Mahallesinde Baba Yusuf Türbesi karşısındadır. Danişmendoğullarından Melik Mahmud Arslan Gazi yaptırmıştır. İlhanlı mimari tarzında tuğla ile yapılmıştır. Para basılan yerleri durmaktadır.
     Alay Han: Ankara-Kayseri karayolu üzerindedir. Sultanlar tarafından yapılan hanların ilk örneklerindendir. Hanın avlusu yıkılmıştır. Kapısında iki gövdeli bir arslan figürü vardır. Sultan Han: Konya-Aksaray karayolu üzerindedir. Dıştan kulelerle desteklenmiş görkemli bir kaleyi andıran han, Birinci Alaeddin Keykubat zamanında yapılmıştır. Üçüncü Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, vali Şerafeddin Ahmed bin Hasan tarafından tamir ettirilmiştir. Yaklaşık 5000 metrekarelik bir alana kurulu olan hanın yazlık ve kışlık bölümleri vardır. Günümüzde yıkıntı halindedir. Ağzı Kara Han: Alaeddin Keykubat devri eserlerindendir. Sathi kabartmalar halinde geometrik motiflerle bezenmiş bir kapısı vardır. Avlusunun ortasında bulunan köşk mescid muhteşem bir eserdir. Aşıklı Höyük: İl merkezinin 25 km doğusundadır. Çok eski devirlere ait kalıntılar mevcuttur.
 
    Acem Höyük : İl merkezinin 18 kilometre kuzeybatısındadır. Günümüzde burada bir köy bulunmaktadır. M.Ö. 3000 yılından beri yerleşim merkezi olarak kullanılmıştır. Ağaçaltı Kilisesi : Dokuzuncu asra aittir. Ihlara Vadisindedir. Daniel Kilisesi adıyla da bilinir. Ayrıca Ihlara Vadisinde Pürenlisekli Kilisesi, Kokar Kilise, Yılanlı Kilise ve Kargedik Kiliseleri de vardır. Tabii güzellikleri : Akrasay ili güzel manzaralı, dağlar, vadiler ve şifalı kaplıcalara sahiptir. Başlıca tabii güzellikleri şunlardır: 

      Ihlara Vadisi : Aksaraya 30 kilometre mesafede olan bu vadi, 10 kilometre uzunluktadır. Vadide bulunan kaynak suları, elma bahçeleri ve kayalara oyulmuş manastırlar vardır. Hamamboğazı Tuzlusu Kaplıcası : Aksaray-Nevşehir-Ankara kavşağının kuzeyindedir. Toprak alkali, bi karbonatlı ve çok karbondioksitli olan bu su, karaciğer ve safrakesesi hastalıklarıyla metabolizma rahatsızlıklarına faydalıdır. Ziga Kaplıcası: Aksaraya 40 km uzaklıkta Yaprakhisar köyü yakınlarındadır. Romatizma rahatsızlığına ve karın içi hastalıklarında faydalıdır. İçildiğinde mide, barsak, karaciğer ve safrakesesi üzerinde çok iyi tesirleri olduğu tesbit edilmiştir.
     
    
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  VİLAYET OLUŞUNUN TARİHÇESİ

  1933 yılında çıkartılan bir kanunla kaza olarak Niğde’ye bağlanan Aksaray, bunu bir türlü kabul­lenememiştir. Çünkü nüfus bakımından, toprak bakımından, gelişmişlik bakımından bağlandığı Niğde Vilayeti'nden daha ön sıralardadır. Üstelik coğrafi konumu daha elverişlidir. Niğde milletvekili olarak seçilip T.B.M.M'de görevalan her Aksaraylı, verdikleri kanun teklifle­ri ile vilayet olma arzularını bütün yurt sathına duyurmuşlardır. Bu konuda ilk büyük çalışma Niğde Milletvekili iken Oğuz Demir Tüzün tara­fından yapılmıştır. Oğuz Demir Tüzün, 01.04.1964 yılında verdiği bir kanun teklifi ile Ak­saray'ın tekrar vilayet olmasını dile getirmiştir. Meclis içişleri ve Bütçe Plan Komisyonunda görü­şülerek kabul edilmiştir. Ancak, Adana Milletveki­li Kemal Sarıibrahimoğlulnun muhalefet şerhiyle birlikte Millet Meclisine sunulan teklif, meclis dosyalarında öylece kalırken, 1971 yılında yapı­lan ikinci teşebbüs de sonuçsuz kalmıştır. 1987 genel seçımleri sonunda meclise Niğde Milletvekili olarak giren Aksaray milletvekilleri Raşit Daldal ve Mahmut Öztürk’de aynı konuda çalışmalar yapmışlardır. Verdikleri kanun teklifleri ile Aksaray'ın il yapılmasını istemişlerdir. Millet Meclisinde görüşülen ve kabul edilen tasarı 15.06.1989 gün ve 3578 sayı ile kanunlaşmış ve Aksaray 56 yıl sonra tekrar eski günlerine kavuş­muştur.
     
 
 
 
 
  Bugün 1 ziyaretçi (31 klik) kişi burdaydı!

Bu sitede bulunan Armutlu Kasabasına ait bütün resimler ve bilgiler
http://yurdumarmutlu.tr.gg aittir.
Izinsiz baska sitelerde kullanılması yasaktır.
Sitenin tasarımı ve yapımı:Yahya BOZKURT`a aittir.